bayıltıcı sprey

Kullanım örnekleri

bayıltıcı sprey
knockout spray
icon arrow

knockout

Phonetic: "/ˈnɒkaʊt/"

Part Of Speech: noun


Definition: The act of making someone unconscious, or at least unable to come back on their feet within a certain period of time; a TKO.

Example: The boxer scored a knockout on his opponent.


Definition: The deactivation of anything.


Definition: Something wildly popular, entertaining, or funny.

Example: If you've ever had a sack race, you know it's a real knockout for kids and adults alike.


Definition: A very attractive person, especially a beautiful woman.


Definition: A partially punched opening meant for optional later removal.

Example: They left a knockout in the panel for running extra wires someday.


Definition: The deactivation of a particular gene.


Definition: A creature engineered with a particular gene deactivated.


Definition: An event where a foreground color causes a background color not to print.


Definition: A tournament in which a team or player must beat the opponent in order to progress to the next round.

Example: the knockout stages of the competition


Definition: A simple game for two or more players, derived from basketball.


Definition: A knockout auction.

icon arrow

knockout

Phonetic: "/ˈnɒkaʊt/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Rendering someone unconscious.

Example: He delivered a knockout blow.


Definition: Amazing; gorgeous; beautiful.

Example: You should have seen her knockout eyes.


Definition: Designating an organism in which a particular gene has been removed or deactivated.


Definition: Causing elimination from a competition

icon arrow

spray

Phonetic: "/spɹeɪ/"

Part Of Speech: noun


Definition: A fine, gentle, dispersed mist of liquid.

Example: The sailor could feel the spray from the waves.


Definition: A pressurized container; an atomizer.


Definition: Any of numerous commercial products, including paints, cosmetics, and insecticides, that are dispensed from containers in this manner.


Definition: A jet of fine medicated vapour, used either as an application to a diseased part or to charge the air of a room with a disinfectant or a deodorizer.


Definition: A side channel or branch of the runner of a flask, made to distribute the metal to all parts of the mold.


Definition: A group of castings made in the same mold and connected by sprues formed in the runner and its branches.


Definition: The allocation and filling of blocks of memory with the same byte sequence, hoping to establish that sequence in a certain predetermined location as part of an exploit.

icon arrow

spray

Phonetic: "/spɹeɪ/"

Part Of Speech: verb


Definition: To project a liquid in a dispersive manner toward something.

Example: The firemen sprayed the house.


Definition: To project in a dispersive manner.

Example: Spray some ointment on that scratch.


Definition: To project many small items dispersively.


Definition: To urinate in order to mark territory.


Definition: To allocate blocks of memory from (a heap, etc.), and fill them with the same byte sequence, hoping to establish that sequence in a certain predetermined location as part of an exploit.

Example: to spray the heap of a target process

Türkçe-İngilizce dosya Çevirmeni

Çevirinin anadilde gerçek anlamda ses çıkarabilmesi için dilsel doğruluğun yanı sıra kültürel özellikler ve bilginin de sağlanması esastır. Bu yüzden dilin nüanslarını bilen İngiltere'den tercümanlarla çalışıyoruz. Türkçe ve İngilizce tercümanlarımız, çeviride hiçbir şeyin kaybolmamasını sağlamak için sorularınızı yanıtlamak ve açıklamalar sağlamak için her zaman hazırdır. Tercümanımızın rekor sürede doğru çeviriler sunabilmesinden ve bunun hızlı, güvenli ve tamamen ücretsiz olmasından gurur duyuyoruz! Kullanıcılarımızı önemsiyoruz.

İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!Tek bir tıklamayla kelimeleri çevirin! Türkçe'den İngilizce'ye çevirmenimiz iki yönlü bir çeviri programıdır, anlamların ikamesi için kapsamlı bir sözlük içerir, kelime öbeklerinin ve ifadelerin kullanım örneklerini ve bunların fonetik bileşenlerini gösterir. Tercümanımız, çeviri alanındaki bilgi tabanını sürekli olarak güncelleyen ve son kullanıcı için tamamen anonim ve ücretsiz olarak korurken hizmet kalitesini koruyan profesyonel bir dilbilimci ekibi tarafından oluşturulmuştur. Çevirileriniz sadece size ait!Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.